ESMA TURAN
(MUĞLA)- Muğla’nın Bodrum ilçesi Cennet Koyu’nda Cengiz İnşaat’ın otel projesine tepkiler sürerken; bu kez de Hattat Bodrum Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından aynı bölgede Turizm Konaklama Tesisi projesi için ÇED süreci başlatıldı. CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Remzi Kazmaz, “Bu projeler Ankara’dan adrese teslim projeler. Yerel yönetimlerin eli kolu bağlanarak merkezden yapılan projeler ile Bodrum’un antik kent özelliği tamamen kaybolup, tamamen kentleşme sürecini hızlı bir şekilde antik özellik kaybolacak. Ama asıl önemli olan halkın katılım süreci burada işlemiyor” dedi.
Bodrum’un Gölköy Mahallesi’ndeki Cennet Koyu’nda bulunan Gökburun Yarımadası’nda Cengiz Holding’in tepki çeken turistik tesisi için ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilmesinin ardından ardından yine Cennet Koyu’nda Hattat Holding’in de “Turizm Konaklama Tesisi” projesi için ÇED süreci başlatıldı.
PROJE, ARKEOLOJİK VE DOĞAL SİT ALANINDA
Hattat Holding’in “Turizm Konaklama Tesisi” projesinin ÇED dosyasında yer alan bilgilerine göre; Göl Mahallesi, Gökburun Mevkii, 107 ada, 45 ve 46 parsellerde toplam 56 bin 549,73 metrekare üzerine kurulması planlanıyor. İlgili parsel 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nde kalıyor. Söz konusu proje alanı parseli, imar planlarına göre turizm tesis alanı. Proje alanı 3. Derece Arkeolojik Sit ve 2. Derece Doğal Sit alanında kalıyor. Orman Kanunu uyarınca orman alanı sayılan yerler, proje alanı yakın çevresinde bulunuyor. Proje bedeli ise 720 milyon 621 bin 904 TL olarak görünüyor.
“ANKARA’DAN ADRESE TESLİM PROJELER”
Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Remzi Kazmaz, Cennet Koyu’nda bu tür projelere onay verilmesinin kentin antik yapısının bozulmasına neden olduğunu belirtti. Kazmaz’ın açıklaması şöyle:
“Cengiz’den sonra Hattat da bu projelere eklendi. Bu projeler Ankara’dan adrese teslim projeler. Yerel yönetimlerin eli kolu bağlanarak merkezden yapılan projeler ile Bodrum’un antik kent özelliği tamamen kaybolup, tamamen kentleşme sürecini hızlı bir şekilde antik özellik kaybolacak ama asıl önemli olan halkın katılım süreci burada işlemiyor. Antik bir kentte ‘ÇED gerekli değildir’ kararlarının verilmesi için Bakanlık düzeyinde yapılması gerekirken, valilik düzeyinde ÇED gerekli değildir kararı veriliyor. Dünyaca ünlü bir koy ve antik kentte arkeolojik sit alanları ile beraber ÇED gerekli değildir kararının verilmesi baştan sona yasa dışıdır. En azından buraya bir arkeoloğun gelmesi, bilirkişilerin inceleme yapması gerekirken incelemeye tabi tutulmaksızın verilen bu raporlar ile beraber bu tarihi kentin bu tür dev projelere teslim edilmesi hukuka da vicdana da aykırıdır.
“RANTA DAYALI PROJELERE DE DAVA AÇACAĞIZ”
Bodrum’u korumak için yıllarca mücadele veren çevrecileri yerel yönetimleri hiçe sayarak böyle bir yağma politikayı merkezi yönetimin desteklemesi eleştirilecek bir durum. Biz yıllardır eleştiriyoruz, dava açıyoruz. Kazanılan davalarda bile uygulama noktasında Akbelen örneğinde olduğu gibi yerine getirilmiyor. Keyfi, ranta dayalı politikalar ile beraber bugüne kadar ÇED gerekli değildir raporu verilmesi verilenler hakkında biz geçmişte nasıl dava açtıysak yine sorumsuz şekilde sorunlu projelere karşı yasal tatbikatın başlatılacağını umuyorum. Cengiz İnşaat ile ilgili davamız devam ediyor. Diğer ranta dayalı projelere de dava açacağız.”