Sağlık çalışanlarının toplu sözleşmede gündeme getirilmesini istedikleri talepler

“`html

Dün paylaştığım yazımda, Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan ve onunla birlikteki heyetle gerçekleştirdiğimiz görüşmede ele alınan ana konulara değinmiştim. Bugün ise, daha önce belirttiğim üzere, Sendikanın toplu sözleşme müzakerelerinde öne çıkardığı sağlık çalışanlarının beklentilerine odaklanacağım.

Sağlık-Sen’in sağlık çalışanları için talep ettiği düzenlemeler

Toplu sözleşme müzakereleri, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti ile Kamu İşveren Heyeti’nin, her yılın Ağustos ayının ilk iş günü belirlenen yer ve saatte toplandığı süre zarfında gerçekleşmektedir. Ayrıca, bu süreç, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kararının alınmasıyla birlikte en geç Ağustos ayının son iş günü tamamlanmaktadır. Dolayısıyla, 2026-2027 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri Ağustos ayında başlayacaktır.

Bu bağlamda, Sağlık-Sen’in gerçekleştirdiği saha ziyaretleri ve yaptığı toplantılar sonucunda sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının talepleri 14 başlıkta şu şekildedir:

1- Sağlık meslek mensuplarının nöbet ücretlerinin hesaplanmasında kullanılan gösterge rakamlarının %100 artırılması.

2- Ek ödeme tavan oranlarının yükseltilmesi.

3- Taban ödeme oranlarının artırılması.

4- Teşvik ek ödemelerin artırılması hususu.

5- Gece çalışacak sağlık meslek mensuplarının mesai ve nöbet ücretlerine ilave ödeme yapılması.

6- Sabit ek ödemelerin artırılması.

7- Yıllık izin süreleri ve mazeret izinlerinde ek ödeme kesintisi yapılmaması.

8- Hekimlerin önlüklerinin, hemşirelerin, ebelerin ve sağlık memurlarının giysi türlerinin özel görev kıyafeti olarak kabul edilmesi ve Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanması.

9- Büyükşehirlerde görev alan sağlık çalışanlarının özel hizmet tazminatlarının artırılması.

10- Dini ve resmi bayramlarda verilen genel idari izin gününde çalışanların yaşadığı sorunların giderilmesi.

11- 112 Acil Sağlık Hizmetlerinde görevli olanların teşvik ek ödemelerinin artış gösterilmesi.

12- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sosyal hizmet tazminatının artırılması ve kapsamının genişletilmesi.

13- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın nöbet görevinde olanlara verilen ek ders ücretinin artırılması.

14- Üniversite hastanelerindeki sağlık personeline tayin hakkı tanınması.

Bu taleplerin tümünün karşılanması için Sendikanın önemli bir çaba göstermesi gerekmektedir. Mali koşullardaki ek artışlar oldukça zorlayıcı hale geldi. Sağlık çalışanlarının yoğun iş koşulları göz önünde bulundurulduğunda bu taleplerin makul olduğunu belirtmek gerekir. Ülkenin mevcut ekonomik şartlarının, bu süreci zorlaştırdığını da ifade etmeliyim. Toplu sözleşme müzakerelerinde yaşanan gelişmeler bu durumu daha net bir şekilde ortaya koyacaktır. Bu sebepten ötürü, 2026-2027 yıllarını kapsayan toplu sözleşmenin oldukça gergin geçeceğini düşünüyorum.

Toplu sözleşme ile belirlenen bir çok sorun hâlâ çözülmemiş durumda

Disiplin affı, toplu sözleşme görüşmelerinde karara bağlanmasına rağmen hâlâ sonuçlanmamıştır. Memurlara ilave bir derece verilmesi de önem taşıyan bir diğer konudur. Daha önce tekrar gündeme getirdiğimiz bu hususlar okuyucularımız tarafından sıkça talep edilmektedir.

Geçmiş yazılarımızda belirttiğimiz gibi, Disiplin affı 2006 yılında 5525 sayılı yasa ile yürürlüğe girmişti. Bakan Işıkhan, bu konuda “Belirli şartlar altında disiplin affı düzenlemesi yapacağız” demişti.

Son disiplin affı 2006 yılında gerçekleştirildiği düşünüldüğünde aradan 19 yıl geçtiği anlaşılmaktadır. Önceki disiplin affı ise 1999 yılında 4455 sayılı yasayla yürürlüğe girmiştir. Af kelimesi duyulduğunda oluşan beklentinin, süreci hızlandırdığını söylemek mümkün. Bu ülkede yaşanan FETÖ olayları birçok kişinin haksız yere disiplin cezası almasına neden oldu. Hiç şüphesiz ki, her ceza alanın durumu aynı değil; ancak bu gerçeklerin göz önünde bulundurulması gerektiğini de belirtmek isteriz.

Bakan Işıkhan daha önce şu açıklamaları yapmıştı: “Sadece mali haklarla sınırlı kalmayıp, sosyal haklara ilişkin birçok teklif maddesi bulunmaktadır. Bugün geldiğimiz noktada üzerinde uzlaşacağımız pek çok konu var. Birinci dereceye ulaşan tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge için yetkili konfederasyonla birlikte çalışacağız. Belirli şartlarda disiplin affı düzenlemesi yapacağız. Görevde yükselme sınavlarının düzenli aralıklarla gerçekleştirilmesi için çalışmalara devam edeceğiz. Hac izni verilmesi ve TOKİ konutlarında evi olmayanlara öncelik tanınması konusunda paydaşlarla işbirliği yapacağız.”

Mecliste mevcut olan resmi taahhütlerin doğrultusunda disiplin affı düzenlemesine yer verilmesinin faydalı olabileceğini düşünüyoruz. Birçok mahkum, ceza kanunlarındaki değişiklikler sonucu serbest bırakıldı. Disiplin affının bütçeye ek bir yük getirmeyeceği göz önüne alındığında, bu sürecin daha kolay ilerleyebileceği düşünülmektedir. Yetkili kişiler tarafından verilen sözlerin gecikmesi, doğal olarak rahatsızlık yaratmaktadır. Bu yüzden disiplin affının bir an önce hayata geçirilmesi, ileriye dönük olumsuz etkilerin önüne geçecektir.

Bu bağlamda, memur sendikalarının yeterince gündem oluşturmadığını vurgulamak gerekir. Uzun yıllardır memurlara ilave derece verilmesi konusu gündemi meşgul etmektedir. Dolayısıyla bu konunun çözümü, fazla gecikmese iyi olacaktır. Son olarak, 2016-2017 yıllarında verilmiş olan 3. Dönem Toplu Sözleşme ile bu düzenlemenin yapılmış olduğunu hatırlatmak isteriz.

15.01.2016 tarihinden sonra göreve başlayan veya sözleşmeli statüden memur kadrosuna terfi eden ve edilecek olan binlerce memurun neden ilave bir dereceden yararlanmadığını da merak ediyoruz.

Sendika üyeliğinin e-Devlet üzerinden yapılabilmesiyle ilgili Bakanlık görüşü

ADİL HABER-SEN, kamu görevlileri sendikalarına üyelik ve ayrılma işlemlerinin e-Devlet Kapısı aracılığıyla yapılabilmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na görüş sordu. Bakanlık, verdiği yanıtta, sendika üyeliklerinde hak kayıplarını önlemek amacıyla 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile birlikte, noter şartının kaldırıldığını ve sendikaya üyelik ve ayrılış işlemlerinin e-Devlet üzerinden yapılmaya başlandığını belirtti. Böylelikle, bu süreçte şeffaflık sağlanması adına önemli bir adım atılmıştır.

Bu kapsamda, kamu görevlileri sendikalarına üyelik ve ayrılma işlemlerinin işçi sendikalarında olduğu gibi e-Devlet üzerinden yapılabilmesi için Bakanlıkla sosyal taraflar arasında işbirliği yapılabileceği ifade edilmektedir. Bakanlık, bu konunun yıllar önce işçiler için gerçekleştirildiğini ve memurlar için de biraz iteleme ile uygulanabileceğini belirtmektedir.

“`

Related Posts

Alman inşaat sektöründe daralma sertleşti

Hamburg Ticaret Bankası (HCOB) tarafından açıklanan Almanya İnşaat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), Mayıs 2025’te 44,4’e gerileyerek sektördeki daralmanın hız kazandığını ortaya koydu. Nisan ayında bu değer 45,1 seviyesindeydi. 50 puanın …

Otoyol ve köprü zamları artık otomatik olacak: Küsuratlar yuvarlanacak

Türkiye’de her yıl milyonlarca aracın kullandığı otoyollarda geçiş ücretleri için yeni bir dönem başlıyor. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğunda olan otoyol ve köprü geçiş ücretleri, 1 Ocak 2026’dan itibaren Yeniden Değerleme Oranı (YDO …

Kamu işçilerini ilgilendiriyor: Zam için tarih belli oldu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, kamuda yaklaşık 600 bin işçinin sözleşme görüşmeleriyle ilgili ilk teklifi Kurban Bayramı’ndan sonra sendikalara sunacaklarını bildirdi.

Bu Liseden Mezun Olan Aylık 300 Bin TL Maaşla İşe Başlıyor! Geleceğin Mesleği

İstanbul Havalimanı yerleşkesindeki ‘Havacılık Meslek Lisesi’nden mezun olan öğrenciler, aylık 300 bin TL gibi yüksek bir maaşla iş hayatına adım atıyor! Bu lise, teknik eleman ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuş ve öğrencilerine parlak bir gelecek …

Ünlü kahve zincirinden okkalı zam

Starbucks, 4 Haziran 2025 tarihinde içecek fiyatlarını yaklaşık yüzde 15 oranında artırdı. Yaz aylarında sıkça tercih edilen Refresha ve Frappuccino gibi soğuk içeceklerin fiyatları 195 liraya kadar çıkarken, yeni fiyat listesinde en ekonomik seçenek …

Bayram ikramiyesi enflasyona yenildi: Emeklinin kaybı yıkıcı düzeyde!

Emekli bayram ikramiyesi, enflasyon ve asgari ücret artışının gerisinde kalarak değer kaybetti. Uzmanlar, ikramiyenin asgari ücretle uyumlu hale getirilmesini ve ödemelerin artırılmasını öneriyor.