Balon

Küçük çocuk baloncuyu takip ederken, çok büyük bir şaşkınlık içindeydi. Onu hayrete düşürüp kendinden geçiren şey, “bizim eve bile sığmaz” dediği balonların, adamı gökyüzüne kaldırmaması idi. Baloncu adam durunca o da duruyor, sonra yine peşinden gidiyordu.

Adam bir ara kendisine baktığında, çocuk ürkek adımlarla ona doğru yaklaştı ve titrek bir sesle:

— Baloncu amca! dedi. Benim hiç uçan balonum olmadı.

Adam, çocuğu şöyle bir süzdükten sonra:

— Paran var mı? diye burnunu büktü. Sen onu söyle.                                                                                                                     

— Bayramda vardı, diye atıldı ufaklık. Önümüzdeki bayramda yine olacak.

— Öyleyse o zaman gel, dedi baloncu adam. Acelem yok, beklerim.

Küçük çocuk, sessizce geri döndü. Hiç belli etmese bile gözleri dolmuş, yürümeye mecali kalmamıştı. Biraz sonra balonlara tekrar bakınca, hayretinden neredeyse bir çığlık atacaktı. Balonların tamamı, her nasılsa adamın elinden kurtulmuş, bir akasya ağacının üst dallarına takılıp kalmışlardı.

Çocuk, olup bitenleri hayretle seyrederken, baloncu ona dönüp:

— Küçükk! diye seslendi. Balonları ağaçtan kurtarırsan, onlardan birini sana veririm!
Yapılan teklif, yavrucağın aklını başından almıştı. Kalbi sanki yerinden çıkacak gibiydi.
Aceleyle ağacın altına yöneldi ve ayakkabılarını bir kenara fırlatarak tırmanmaya başladı. Bu arada akasya dikenleri sağına soluna batıp kanatsa bile, küçük çocuk duyduğu sevinç nedeniyle, onların acısını duymuyordu.

Küçük çocuk biraz sonra balonlara ulaştı. Yeşiliyle mavisiyle kırmızısıyla, şimdi hepsi elinin altındaydı. Onları tek tek okşamak isterdi ama, adam homurdanmaya başlamıştı. Balonların bağlandığı kalınca ipi, dikkatle çözüp aşağıya sarkıttı. Fakat balonlardan biri gruptan ayrılarak dikenli dallar arasına sıkışmıştı.
Çocuk onu kurtarmaya çalışsa, bu dikenler kesinlikle balonu patlatırdı.

Küçük çocuk kararını vermekte gecikmedi ve balona hiç dokunmayıp aşağı indi. Daha sonra baloncuya doğru yanaşıp:

— Bunlardan birini bana verecektiniz, dedi. Hangi balon o?

Adam, elinin tersiyle burnunu silip:

— Seninki ağaçta kaldı ufaklık, dedi. Çıkıp alabilirsin.

Küçük çocuk bu sefer ayakta duramadı ve bulunduğu kaldırımın kenarına oturdu. Artık hiç bir baloncuyu takip etmeyecekti. Dalların arasına sıkışan balonu, günün son ışıklarıyla yanıp sönerken, küçük çocuk yaşlı gözleriyle ona bakarak:

— Olsun, dedi sessizce. Bir ağacın üstünde kalsa bile, balonum var ya artık.

Cüneyd Suavi

Related Posts

Karadeniz Sahil Yolu’nda kaza: Bir ölü

Karadeniz Sahil Yolu’nda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobilin deniz kenarına uçtuğu kazada bir kişi öldü.

Türk bankaları 2025 ilk çeyrek sonuçları: Komisyon gelirlerinde rekor artış!

Türk bankaları, 2025 yılının ilk çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıklamaya başladı. Üç büyük banka, kârlılıklarını artırırken, özellikle ücret ve komisyon gelirlerindeki yükseliş dikkat çekti. Bankalar, çeşitli bankacılık işlemlerine yaptığı zamlara da vurgu yaptı.

Google, YouTube TV uygulaması için yenilikleri duyurdu

Google, TV’de YouTube izleme deneyimini iyileştirecek yenilikleri duyurdu. Akıllı TV ve oyun konsolları için YouTube uygulaması, kullanıcıların içerikleri bulmasını ve izlemesini kolaylaştıracak. Shorts uzun videolardan ayrılıyor YouTube …

Çelik binalar depreme dayanıklılığı ve hızlı inşa edilebilmesiyle öne çıkıyor

İstanbul’da meydana gelen son depremlerin ardından sürdürülebilir ve düşük maliyetli olması ve daha hızlı inşa edilmesi sebebiyle çelik yapılar tekrar gündeme geldi.

Ekonomik güven endeksi azaldı

Ekonomik güven endeksi, nisanda aylık bazda yüzde 4,2 azalışla 96,6 değerini aldı.

Dev Alman bankasından Türk Lirası için kötü senaryo uyarısı!

Commerzbank, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz adımlarına rağmen Türk Lirası’ndaki değer kaybının devam ettiğine dikkat çekti. Banka, para politikasındaki değişimlerin güveni zedelediğini vurguladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir