Altının şifresi çözüldü

Evrendeki Altının Kökeni Eski Bir Sırrı Çözebilir

Bilim insanları, evrendeki altının kökenine dair uzun süredir çözülemeyen bir sırrı aydınlatmış olabilir. Yapılan yeni araştırmalar, ağır elementlerin, özellikle altının, evrenin başlangıcında oluşmaya başladığını gösteriyor.

Araştırma, olağanüstü yoğun magnetarlara odaklanıyor. Bu nadir nötron yıldızlarının yaydığı devasa radyasyon patlamalarının, özellikle “yıldız depremleri” olarak bilinen olaylar sırasında ağır elementlerin uzaya fırlamasına neden olduğu keşfedilmiştir.

Yayınlanan bu çığır açıcı araştırma, “altın ilk nerede ve nasıl oluştu?” gibi yıllardır cevaplanamayan bir soruya ışık tutmaktadır.

Altın, Evrenin Başlangıcında Oluşabilir

Daha önce bilim insanları, kara delik ve nötron yıldızı çarpışmalarının ağır elementlerin oluşumunda rol oynadığını biliyordu. Ancak bu tür çarpışmaların evrenin erken dönemlerinde gerçekleşemediği düşünülüyordu. Ancak son yapılan araştırmalar, magnetarlardan gelen dev patlamaların altın üretme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.

20 Yıllık Teleskop Verilerinden Yeni Bir Teori

NASA ve Avrupa Uzay Ajansı tarafından toplanan 20 yıllık veriler incelendiğinde, magnetarlardan gelen dev patlamaların erken evrende altın oluşturabileceği öne sürülmektedir. Nötron yıldızlarının dış katmanlarından uzaya saçılan maddelerin ağır elementler içerdiği düşünülmektedir.

Araştırmacılar, Samanyolu Galaksisi’ndeki magnetarların demirden daha ağır elementlerin %10’unu bile üretebileceğini savunuyorlar.

Araştırmalar Devam Ediyor

2004 yılında kaydedilen son magnetar patlaması, ancak zayıf bir gama ışını olarak tespit edilebilmiştir. Bilim insanları, eski kayıtları inceleyerek daha fazla bilgi edinmeye çalışırlarken, NASA’nın 2027’de fırlatacağı COSI teleskobuyla bu dev patlamaların daha detaylı bir şekilde incelenmesi hedeflenmektedir.

Related Posts

Yeni geliştirilen bilgisayar insan düşüncelerini okuyabiliyor!

Stanford Üniversitesi’nden bilim insanları, bir kişinin yalnızca düşünerek söylediği cümleleri algılayabilen bir beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) geliştirdi. Yeni sistem, konuşma ve motor becerilerini yitirmiş kişilerin daha kolay ve doğal biçimde iletişim kurmasına yardımcı olabilir.

NASA keşfetti: Güneş Sistemi’ndeki gizemli ziyaretçi ışık sızdırıyor

NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu’yla yapılan yeni gözlemler, 3I/ATLAS adlı gizemli cismin ışık sızdırdığını tespit etti.

Üç Balina Kayası: Balinaya benzeyen bu kayalar nereden geliyor?

Tayland’ın kuzeydoğusunda bulunan Three Whale Rock (Üç Balina Kayası), görüntüsüyle yan yana yüzen üç balinayı andırıyor. Ancak bu doğa oluşumunun arkasında çok daha uzun ve sessiz bir geçmiş yatıyor.

Kısırlık derdine umut oldu: Embriyosunun rahme yerleşme anı ilk kez görüntülendi

İspanya’daki Katalonya Biyoteknoloji Enstitüsü (IBEC) ve Barselona’daki Dexeus Üniversitesi Hastanesi’nden bilim insanları, insan embriyosunun rahim içine yerleşme sürecini ilk kez kayda aldı. Science Advances dergisinde yayımlanan araştırma, yaşamın …

Karanlık enerji hakkında yeni keşif

Kozmostaki en gizemli güçlerden biri olarak kabul edilen karanlık enerjinin yalnızca sabit bir varlık olmayabileceğine dair yeni veriler ortaya çıktı.

Yapay zeka devinden, Chrome’u satın almak için kafa karıştıran teklif

ABD’deki antitröst davası sonrası Google’ın Chrome’u satma zorunluluğu bir kez daha gündemde. Yapay zeka devlerinden Perplexity de, 34,5 milyar dolarlık bir teklif sunarak bu fırsattan faydalanmak istiyor. Fakat süreç pek de kolay görünmüyor.